Gezzginn
Tıkla

9 Ağustos 2008 Cumartesi

"Kaybettiklerim Listesi"'nin Yeni Elemanı ve İstanbul Oyuncak Müzesi..

Farkettiniz mi Darıca Hayvanat Bahçesi'ndeki fotoğraflarda biraz görüntü kalitesi düşük. Bunu açıklayacağımı söylemiştim. Bu kalite düşüklüğünün sebebi bu fotoğrafları mecburen cep telefonumla çekmiş olmam. Çünkü ben sorumsuz bir insan olarak oldukça kalabalık olan "Kaybettiklerim Listesi"'ne bir yeni eleman daha ekledim. Anlamışsınızdır.. Fotoğraf Makinam.. Gezince de fotoğraf çekmeden olmuyor o yüzden telefonuma sarıldım. Çok da fena çekmiyor neyse ki. Ama makinamın yerini kesinlikle tutmuyor tabi aradaki fark tartışılmaz.. Üstelik makinanın içinde İstanbul Oyuncak Müzesi'nde çektiğim fotoğraflar da vardı!!.. Ben tüm müzeyi çektikten hatta güvenliklerin yanında bile fotoğraf çektikten sonra tam da neden fotoğraf çekmeme izin verdiklerini anlamaya çalışırken bir anonsla fotoğraf çekiminin yasak olduğunu söylediler. Bense çoktan 200 kadar fotoğraf çekmiştim. Hem önceden söylenmediği için masumdum hem de tüm fotoğraflar yanıma kar kalmıştı. Oyuncaklar benim için çok değerlidir hele buradakiler daha bir değerli olduğu için çok üzüldüm. Her halde görevlilerin ahı tutmuş olacak ki fotoğrafların hiç biri bana yar olmadı. Artık yasak olduğunu da bildiğimden yeni fotoğraf makinasıyla gitsem hiç bir fotoğraf çekemem. Bu değerli müzede böyle bir yasağı bile bile çiğneyemem.. Çok çok güzeldi gitmenizi mutlaka tavsiye ederim.. Benim çok hoşuma gitti. Size göstermem gereken çok şey vardı. Adile Naşit'in yüzünün oyuncak kalıpları, Türkiye'de üretilen ilk oyuncaklar, aynı senelerde özellikle Almanya ve Amerika'da üretilen ama Türkiye'de üretilenlerle aralarındaki fark uçurum gibi olan ayrıntılı oyuncaklar, müzedeki en eski oyuncak (fotoğraftaki keman, ben de keman çaldığım için çok hoşuma gitmişti), Mona Lisa'nın sadece bir tane üretilen ve şu anda müzede bulunan oyuncağı ve daha neler neler..Sirkler, evler, uzay araçları, müzik aletleri, çizgi karakterler, ilk Mickey Mouse, savaş zamanının oyuncakları, teddy bear adının nerden geldiği ve ilk teddy'ler.. Gerçekten çok ama çok paylaşılacak şey vardı ve şu ana kadar paylaşacağım en çok fotoğrafı burada çekmiştim.. Bu da bana bir ders olsun.. Yeni fotoğraf makinasıyla tekrar gitsem müze modunda çekmeme izin verirler mi acaba? Verirler belki.. O zaman sizinle paylaşırım gördüklerimi. Bu yüzden fazla anlatmayayım şimdi, ileride fotoğraflarıyla birlikte ayrıntılı bi şekilde anlatırım. Oyuncak Müzesi pek çok müzeden daha hoş.. Sunay Akın oyuncak koleksiyonunu Göztepe'de ailesine ait bir köşkü müzeye çevirerek sergilemeye başlamış. 1800'lü yıllardan bile oyuncaklar bulunan müze gerçekten çok etkileyici. Küçükler zaten oyuncaklara bayıldığı için burayı çok seviyor büyüklerse kendi çocukluklarını hatırlıyorlar. Benim annemle babamın küçüklüklerinde sahip oldukları oyuncakları görünce çok etkilenmeleri de buna güzel bir örnek.. Ayrıca müzede bir oyuncakçı dükkanı, çocuklar için etkinlikler yapılan çikolatadan ev dekorasyonlu bir atölye, kafeterya ve oyuncak belgesellerinin sunulduğu bir konferans salonu var. Şimdilik fazla anlatmayayım demiştim ama kendimi kaptırdım:) İstanbul Oyuncak Müzesi'nin sizin de çok hoşunuza gideceğinden eminim..
Not: Yazıdaki fotoğraflar İstanbul Oyuncak Müzesi 'nin web sitesinden alınmıştır.

5 yorum:

Bir Anne dedi ki...

Merhabalar Aysecigim,
Cok keyifli bir gezi olmusa benziyor. Ozendik, yolumuz oralara duserse bizi de gezdirir misin Istanbul' da? Iyi bir rehbere benziyorsun da:)))
Sevgiler

ayseyyide dedi ki...

tabi ki seve seve gezdiririm:) Yeter ki siz isteyin, gelin beraber gezeriz:)) Sevgiler..

beenmaya dedi ki...

yaa çok ayıp bana :(( içimdeki çocuk aman ha büyümesin etmesin diye düşünüp duran ben hala burayı gezmiş değilim vallaha yakıştıramadım kendime :))

ayseyyide dedi ki...

hala çok geç değil:)) Bu müzenin sloganı; "Gelirken kendi çocuğunun elinden tutanlar çıkarken içlerindeki, yüreklerindeki çocuğun elinden tutarak çıkıyor"du ya da ona benzer birşey:):)

beenmaya dedi ki...

bak en azından sloganı tutturmuşum :))