Gezzginn
Tıkla

29 Ekim 2007 Pazartesi

Avrasya Maratonu - Koş koşabilirsen:)

Dün hayatımda ilk kez bir maratona katıldım. İstanbul'un kıtalararası bir şehir olmasından istifade edilerek tam 29. kez düzenlenmiş Avrasya Maratonu. Ben her yıl duyar, katılmak isterdim. Her seferinde ya bir işimiz olurdu, ya da hava bozuk olurdu. Bu sene öyle olmadı biz de okulumdan arkadaşlarım ve öğretmenlerimle beraber maratona gittik. Halk koşusunun başladığı yer olan Altunizade'ye vardığımızda 10. Yıl Marşı eşliğinde binlerce insanın bayrak salladığını gördük. Koşu başlamak üzereydi. Şehitlerimiz anısına yapılan saygı duruşunun ardından start verildi. Terör aleyhine atılan sloganlarla birlikte insanlar hızla harekete geçti. Ayrıca maratona katılan turistler de vardı.


Köprüye bayağı uzak bir noktadan başladık. Atletlerin koşuya başladığı yer köprüye çok yakındı. Bazı arkadaşlarım orayı da halk koşusunun başlangıcı sandıkları için oraya gitmişler, biz de onlarla buluşmak için köprüye kadar aceleyle yürüdük. Başlarda ilk dakikaların heyecanıyla koşuyorduk ama sonra çok yorulduğumuz için yavaşladık. Sonunda köprüye ulaştık. Fotoğraflar çektik.

Köprüde yaya olmak çok güzel bir duyguydu. Biraz rüzgarlıydı ama koşarken ısındığımız için üşümedik, hatta sıcakladık bile. Etrafımızda patenlerle, bisikletlerle maratona katılanlar da vardı. Bir kaç Çılgın Türk de köprünün ortasında piknik yapıyordu. Tabi diğer maratonculara da yiyeceklerinden ikram ediyorlardı.

Köprüde sloganlar arttı. Birbirini tanıyan tanımayan herkes slogan atanlara katılıyordu. En son yaşanan terör olayları sebebiyle sloganların çoğu şehitler için atıldı. Onun haricinde bir de klasik tezahüratımız köprüyü inletenler arasındaydı: Kırmızı.. Beyaz.. En büyük.. Türkiye..! :)

Köprüden sonra iyice yorulmaya başlayan bazı uyanık maratoncular bir kamyonete atlayıp maratonu bitirdiler. Biz yürümeye devam ettik, Mecidiyeköy'e geldiğimizde grubumuzdakilerin çoğu büyük bir bayrağın etrafında toplanan insanlara katılmışlardı. Biz de yorulmaya başlamıştık, daha da önemlisi acıkmaya. Bir ara gruptan koptuk. Osmanbey'e kadar yürüdük, ordan da metroyla maratonun bitiş yeri olan Taksim'e gittik. Orada birbirimizi bulduk. Maratonu bitirenlere verilen madalya, katılım belgesi ve tişörtlerimizi aldık. Servisimize atlayıp evlerimize döndük. Şu anda bu yazıyı yazarken bacaklarımın ağrıdığını hissediyorum. Ama yorulduğumuza değdi. Çok eğlenceli bir gündü. Bu sene katılmadıysanız seneye mutlaka katılmanızı tavsiye ederim...
Posted by Picasa

2 yorum:

Bir Anne dedi ki...

Seyyide' cigim, cok guzel gecirmissin, fotolardan ve anlatimindan belli. Ne mutlu sana:)
Sevgiler,

ayseyyide dedi ki...

teşekkür ederim:) aslında ailecek katılmak da güzel olurdu, örneklerini gördüm yani. Tavsiye ederim, çok eğlenceli..