İstanbul'da yaşayan bir insan için geceleri Salacak'ta yürüyüş yapmak genelde bir alışkanlık haline gelmiştir. Sahildeki basamaklarda oturmak ve Kızkulesi'ni seyretmek... Fotoğraf makineleriyle Kızkulesi'nin fotoğrafını çeken insanların hayran bakışlarını izlemek, belki de o insanlardan biri olmak... Minik kulübeler şeklindeki büfelerin birinden aldığınız çayı yudumlarken karşınızda Topkapı Sarayı'nı, Sultanahmet'i, Ayasofya'yı, Kuleli'yi, Ortaköy'ü aynı karede görmek...
Yaz geceleri sahil tıklım tıklım dolu olur. İlk defa gelenlere ev sahipliği yapar İstanbullular. Yürüyen insanların arasında takı, incik boncuk, mısır, kuruyemiş hatta Kızkulesi'nin maketlerini satan satıcılar dolaşır. Tüm bunların yanında Kızkulesi de insanları seyreder ışıl ışıl parlayarak. Kızkulesi'nin içine girmek de mümkün tabi. Üstelik tepesindeki balkondan 360 derece İstanbul görünüyor. Ama içinde sadece bir lokanta ve hediyelik eşya satan bir bölüm olduğu için Kızkulesi'nin sahilden seyretmek kadar çok rağbet görmüyor içine girmek.
İstanbul'da yaşayan birisi için İstanbul'dan ayrı kalmak çok zordur. Belki bunu tahmin edemez o, ama kısa bir süre sonra özler İstanbul'unu, Kızkulesi'ni, sahilini, insanlarını...
Güzel İstanbul, senden hiç ayrı kalmamak, seni hiç özlemek zorunda kalmamak dileğiyle...
2 yorum:
Senin ve ailenin bayramini kutluyorum canim. Sevgilerle...
Nurgul Celik
teşekkür ederim. Sizin de bayraminiz kutlu olsun. Selamlar...
Yorum Gönder